Cum sociis Theme natoque penatibus et magnis dis parturie montes, nascetur ridiculus mus. Curabitur ullamcorper id ultricies nisi.

1-677-124-44227 184 Main Collins Street, West Victoria 8007 Mon - Sat 8.00 - 18.00, Sunday CLOSED
Follow Us
Photo by ROMAN ODINTSOV

Ardıç

 

Ardıç, servigiller (Cupressaceae) familyasından Juniperus cinsine ait iğne yapraklı ağaç ve çalı formundaki taksonların ortak adıdır. Ardıç ağacı 2-5 metre boyunda bir ağaçtır. Bu ağacın yaprakları ince, uzun, sivri ve güzel kokulu bir ağaç türüdür. Bu ağacın üzerindeki meyveleri siyah, parlak kozalak şeklindedir. Ardıç ağacının bu meyvelerine ardıç tohumu denir. 

 

Kasım ve Aralık aylarında toplanıp, kurutulur. Her daim yeşil kalan ağaç türüdür. Ardıç, Juniperus cinsi kuzey yarım kürede yaygın olup dünyada 60, yurdumuzda 8 türü mevcuttur. 4 tanesi iğne, 4 tanesi pulsu yapraklıdır. Ülkemizde Cupressus (servi) ve Juniperus (ardıç) cinsleri tabii olarak yetişir. Ardıç ülkemizde geniş bir yetişme alanı bulur ve yetiştiği alanlara göre çalı formunda kısa boylu olabileceği gibi büyük geniş bir ağaç formunda da olabilir. Kurak yerde çalı gibi olurken sulak yerde ağaç formuna bürünür. Bazı türleri zehirlidir. Kış aylarında yaprak dökmez. Soğuğa ve kuraklığa dayanıklılıklarıyla bilinen ardıçlar küresel ısınmanın yoğun bir şekilde hissedilmeye başlandığı dünyada, ülkemizin gelecekteki sigortası olacaktır.

 

Ardıç ağacının üremesi başka bir türe bağlı olabilmektedir. Ardıç ağacının tohumlarının kabukları açılır. Ardıç tohumları yere dökülür ancak bu tohumlar bir ardıç kuşu tarafından yenmedikçe çimlenme gerçekleşmez. Ardıç kuşunun sindirim sisteminde öğütülür. Ardıç kuşu dışkısı ile birlikte toprağa karışan tohumlar kolayca çimlenir. Ancak tüm dünyada yakın zamana kadar ardıç tohumlarının yalnızca ardıç kuşlarınca yenilerek dışkı yoluyla atıldığında çimlenebileceği, ardıç tohumlarını üretmede başka bir yol olmadığı düşünülüyordu. Ancak OGM, Isparta Eğridir’de bulunan fidanlığında yaptığı çalışmalar ile ardıç ormanlarının oluşmasında ardıç kuşlarının tekelini ortadan kaldırdı. Meşakkatli bir iş olan suni çimlendirme için her yıl Kasım ve Şubat ayları arasında orman köylüleri olgunlaşmamış ardıç kozalaklarını topluyor ve fidanlıklarda açık hava koşullarında kurutuyor. Bazı işlemlerin ardında ham tohumlar elde ediliyor. Tuzlu su vasıtasıyla bu tohumların boş ve doluları belirlenerek, dolu olanları %5-10’luk küllü suda 3 gün bekletilir. Her gün suyu değiştirilerek karıştırılan tohumlar eleklerde yıkanıp 1-2 saat güneşte serilerek kurutulur. Daha sonra %5-10’luk limon tuzu ve su karışımında 1 gün bekletilen tohumlar yüzdürme havuzunda tekrar yıkanır. Böylece tohumların çimlenme engeli giderilir.

 

Daha sonra soğuk hava deposunda +4 derecede 45-50 gün katlamaya alınan tohumlar çimlenmek üzere Eylül ayının ilk haftası toprakla buluşturulur. Ardıçlar tohumla üretilebildiği gibi çelik aşı yöntemleri ile de üretilebilir. Çelik aşı yönteminde; 15 cm uzunluğa sahip bir yıllık sürgünler kullanılır. Yatık olarak büyüyenler dik olarak büyüyenlere göre daha kolay köklenir. Doğada oldukça kolay yetişen ardıç, bir insan elinde bu yöntemler ile daha zor şekilde yetişir. Ardıçlar ülkemiz ormanlarının yüzde 3’ünü kapsamaktadır. Ardıçlar ekstrem iklim koşullarına dayanıklı olmalarının yanında sık ibre yapıları ve besi değeri yüksek kozalakları ile yabanıl hayvanlara iyi bir sığınak ve besin maddesi sağlarlar. Yaygın kök sistemleri sayesinde de erozyon ile mücadelede ülkemiz için son derece önemlidir. Ardıç ağacının 2 metre boya ulaşması bile yıllar alır. Yavaş büyür ama uzun ömürleri vardır.  Türkiye’deki en eski ardıç ağacının Konya, Taşkent Alata (Balcılar)’da bulunduğu iddia edilmektedir. Bu iddiaya göre bin veya 2300 yaşında olan bu ağaca yöresel olarak ağıl ağaç denilmektedir. Ardıç ağacı dağlık alanlarda rahatlıkla üremekte ve yetişmektedir.

 

Bu nedenle dağ yaşamını benimsemiş konargöçer kültürlerde ardıç ağacı önemli bir yere sahiptir. Ayrıca kimi göçebe halklara ait kültürlerde dinsel törenler genellikle ardıç ağacının dumanı ile yapılmaktadır. Şaman Türkmenlerde kutsal olarak kabul edilen bir ağaçtır. Dallarına bez bağlanarak dilek tutulur veya dalları tekkelerde tütsü olarak kullanılır. Ardıç gövdesi özellikle kuruduğunda çok güzel kokar. Kök, gövde ve meyveleri birçok hastalığın tedavisinde başvurulan bir ağaçtır.

 

Juniperi fructus (Ardıç meyvası) Juniperus communis L. Cupressaseace aktif bileşenleri: Başlıca α- ve β-pinen, mirsen, sabinen, kamfen, terpineol gibi monoterpenler ile karyofillen gibi seskiterpenlerce zengin uçucu yağ ile şeker, glukronik asit, L-askorbik asit, kateşinler, proantosiyaninler, yağ asitleri ve steroller içermektedir.

Ardıç tohumları pek çok hastalığın tedavisinde “bitkisel ilaç” olarak yaygın bir biçimde kullanılmaktadır. Ardıç tohumları yemeklere koku ve tat vermek maksadıyla da kullanılırlar. Özellikle yağlı et yemeklerinde yemeği hafifletmekte de çok yararlıdır.

Şifa kaynağı olan bu mucizevi meyvenin çayı genellikle kullanım şekli hangi sağlık problemini çözmeye yardımcı olacağına göre değişkenlik gösterebilmektedir. Ardıç ağacının bu meyvelerine ardıç tohumu denir. Kasım ve Aralık aylarında toplanıp, kurutulur. Daha sonra harici olarak veya çayı yapılarak da tüketebilirsiniz. Bu meyvenin çayı oldukça faydalıdır. Mideyi kuvvetlendirici, antiseptik özelliği vardır. Bu çay, duruma bağlı olarak doğrudan cilde uygulanabilir ya da içilerek tüketilebilmektedir.

 

ARDIÇ MEYVESİ ÇAYI FAYDALARI

Şifa kaynağı olan ardıç ağacının üzerinde bulunan meyveleri yani diğer adı ile tohumlarının faydası olduğu gibi birde bu tohumlar ile elde edilen çayının faydaları da saymakla bitmez. Bunlardan ilki antiseptik yani mikrop öldürücü etkisi bulunmaktadır. Bu özelliği sayesinde soğuk kış aylarında alınan soğuk algınlığı, nezle ve grip gibi hastalıklardan korunmanıza yardımcı olmaktadır.

Ardıç ağacının meyvesi sindirimi teşvik eder. Bu sayede tıbbi uygulamalarda müshil ve idrar söktürücü olarak kullanılmaktadır.

  • Vücuttan su ve ödem atılmasını destekler,
  • Kanı temizleyici özelliği bulunan ardıç çayı, vücut direncini artırırken, metabolizmanın hızlanmasını sağlar.
  • Bu meyvenin çayının keskin tadı nedeniyle iştah açıcı özelliği bulunmaktadır.
  • Sindirim sisteminin düzenli bir şekilde çalışmasını sağlamaktadır.
  • Mide ağrıları, şişkinlik, mide ekşimesi ve iştahsızlık problemlerini gidermeye yardımcı olmaktadır.
  • İdrar yollarında görülen enfeksiyonları gidermeye yardımcı olmaktadır.
  • Kan şekerinin düşürülmesine ve dengelenmesine yardımcı olmaktadır.
  • Taze meyvelerin ezilmesiyle elde edilen şurup öksürüğe çok iyi gelir.  
  • Ardıç terletici bir bitki olduğundan romatizma ve soğuk algınlığına iyi gelir.  

 

ARDIÇ ÇAYI NASIL HAZIRLANIR? 

  • Ardıç çayı hazırlarken ilk önce mevsiminde toplanan meyveleri güneş görmeyen bir yerde kurutulur.
  • Daha sonra tamamen kuruyan bu meyveler, hafifçe ezilerek parçalanır.
  • Parçalanan meyvelerden 1 tatlı kaşığı alınarak, 1 bardak kaynamış suyun içine atılır ve 20 dakika demlenmesi için beklenilir.
  • Daha sonra süzülüp, tüketebilirsiniz.

Siyah ya da kırmızı renkli olan ardıç meyvesi ile ünlü olan ardıç ağacının inanılmaz faydası bulunur. Fakat bazı ardıç türlerinin meyveleri zehirli olduğu için dikkat edilmelidir.

 

Topikal uygulama:

  • Dallarından yapılan merhem deri üzerine sürülerek ovulursa, cilt hastalıklarına iyi gelir.  
  • Rendelenmiş meyveleri sirke içine konup bekletildikten sonra bir bezle alın üzerine sarılırsa baş ağrılarını giderir.  

 

Yan Etkileri:

Böbrek hastalarına ve hamilelere yasaktır. 6 haftadan fazla kullanılmaz.  Uzun süre kullanımda ve doz aşımında böbrek iltihablanmasına neden olabilir. Hamilelikte ve emzirme süresince glikoz seviyesini arttırdığı için diabetlilerce kullanılmamalıdır. Ardıç meyvesi tüketmek genellikle güvenli kabul edilir, ancak alerjik reaksiyonlar, ilaç etkileşimleri ve yüksek miktarlarda tüketildiğinde olası toksisite olabilir.

 

ARDIÇ AĞACINDAN ELDE EDİLEN KATRAN

Ayrıca Ardıç Ağacından elde edilen katranının birçok faydası vardır. Katran eldesinde kıyılmış odunlar toplama kabına dibindeki bir boru vasıtasıyla bağlı, içi oyuk bir kabın içerisine yerleştirilir. Kabın havayla teması tamamen kesilir ve üzerindeki demir potada kömür yakılır. Meydana gelen aşırı sıcaklık etkisiyle ısı ile bozunma sonucu odundan ayrılan yağımsı madde dipteki toplama kabında birikir. Bu materyal 15-20 gün içinde üç tabakaya ayrılır. Katran en dipte kalır, yağımsı tabaka ise ortadaki suyun üzerinde toplanır. Katranlar, siyah renkli, özel kokulu, akıcılığı fazla olmayan sıvılardır. Tanınma ve miktar tayinleri için özel yöntemler yoktur. İskandinavya, Polonya ve Rusya gibi çeşitli ülkelerde katran elde edilmektedir. Ülkemizde de bazı bitkilerin katranı elde edilmektedir;

  • Pinus silvestris odunundan Çam katranı (Liquida pix)
  • Juniperus oxycedrus odunundan Ardıç katranı (Juniperi pix)
  • Betula alba odunundan Huş katranı (Betulae pix)

Elde edilen Katranlar antiseptik özellikte maddelerdir. Haricen deri hastalıklarında ve bazı yaraların tedavisi amacıyla halk arasında hala kullanılmaktadır.

Birçok hastalığın tedavisinde kullanılan Ardıç Katranı da özellikle saçkıran, ergenlik sivilceleri, egzama, uyuz ve sedef hastalığı gibi hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır.

Ardıç katranı sabunu olarak bilinen ardıç sabunu, ardıç ağacından çıkarılan katranın yağından üretilen bir sabundur. Çok eski bir geçmişi olan ardıç sabunu, uzun yıllardan beri cilt hastalıklarının tedavisinde kullanılmaktadır.

Özellikle egzama gibi vücutta dökülme gibi hastalıklara sebep olan rahatsızlıklar için kullanılır. Alternatif tıp yöntemi olan ardıç katranı sabunu, saça ve cilde olan faydaları saymakla bitmez.

Anadolu’da binlerce yıldır cilt hastalıkları için tedavi amaçlı kullanılan sabun, alternatif tıbbın en iyi örneklerinden biridir.

 

İşte Ardıç katranı sabununun faydaları

Ardıç katranı sabunu binlerce yıldır Anadolu’da cilt hastalıklarını tedavi etmek için kullanılır. Alternatif tıbbın en iyi örneklerinden olan ardıç sabunu vücuttaki rahatsızlıkların birçoğuna iyi geliyor. İşte binbir derde deva ardıç katranı sabununun faydaları:

Ardıç katranı sabununun diğer faydaları:

  • Ayak sağlığı için ardıç katranı sabunu kullanılmalıdır. Uzun süre ayakkabı içerisinde kalan ayakların hem rahatlaması hem de kokmaması için ardıç katranı sabunuyla ayakların yıkanması ayak sağlığını olumlu yönde etkileyecektir. Ayaktaki mantar oluşumunu engellemeye yardımcı olur
  • Ardıç sabunu akne oluşumunu engellemeye yardımcı olur
  • Siyah noktalardan engellemeye yardımcı olur
  • Cilt lekelerini yok engellemeye yardımcı olur
  • Sedef, egzama gibi cilt hastalıklarını geçirmede yardımcı olur
  • Saç köklerini güçlendirmeye de yarayan Ardıç katranı sabunu, saç dökülmesini durdurmaya yardımcı olur. Saçın kök hücrelerini güçlendiren ardıç katranı sabunu saçın fazla uzamasına yardımcı olur.
  • Uyuz ve benzeri tüm cilt problemlerinde de kullanılır.
  • İnsan vücudunda bulunan zararlı organizmaların ortadan kalkmasını sağlar.
  • Hastalıkları için kullanılan ardıç katranı sabunu egzama, kaşıntı, uyuz gibi birçok cilt hastalıklarında etkisini ispatlamış, tedavi gücü yüksek bir temizlik ürünüdür. Alternatif tıp yöntemi ile imal edilen ardıç katranı sabunu sadece cilt için değil, saç için de oldukça faydalıdır.

Ardıç Katranı Sabunu Nasıl Kullanılır?

Cildinizi bol köpük ile yıkayabilirsiniz. Özellikle sabunun köpüğünden yüzünüze, maske şeklinde uygulayıp bol soğuk su ile durulamanız yeterli olacaktır. Sabunun muhafazası için mutlaka kuru bir yerde muhafaza etmeye çalışın.

Derleyen:  Sema KIRLIOĞLU (Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Teknikeri)

Aralık 2020

Fotograf: Roman Odintsov