Cum sociis Theme natoque penatibus et magnis dis parturie montes, nascetur ridiculus mus. Curabitur ullamcorper id ultricies nisi.

1-677-124-44227 184 Main Collins Street, West Victoria 8007 Mon - Sat 8.00 - 18.00, Sunday CLOSED
Follow Us
Photo by Jess Loiterton

Çareden Öte Meditasyon

Tibet’in önemli gurularından Dilgo Khyentse Rinpoche’nin bir metaforuyla başlamak iyi gelecek.Düşüncelerinizi doğdukları gibi kendiliklerinden çözülmeleri için nasıl serbest bırakacağınızı biliyorsanız, onlar da kuşların gökyüzünde tek bir iz bırakmadan uçuşu gibi, zihninizden geçip gideceklerdir. Üstadın sözlerinin barındırdığı ferahlama, meditasyona dair çok şey anlatıyor. Ve meditasyona dair ne çok şey söylendi, söylenmekte ve söylenecek de.

 

Bu defa ferahlıktan yola çıktım, oradan sürdüreceğim. Meditasyonun en basit ve en gerekli tarafıdır ferahlık. Bir evi havalandırır gibi zihni havalandırır, tazeleriz. Bunun çeşitli yolları vardır. Öyle ki, her coğrafyada başkadır; kiminde bir patikayken, kiminde dolambaçlı olabilir, tırmanılacak yokuşları vardır, bakımlı ya da bakımsızdır. Bazılarında tali yol iken, bazısında ana yoldur. Böylesi çeşitlilikte bir uygulamalar silsilesinden söz ediyorum. 

Bu çeşitliliğin belki tek ortak yönü de yollarınkiyle benzeşir; bir yerden bir yere gitmeye yarar. Sürücü ya da yaya olansa zihnimizdir. Bu yollar bize konsantrasyon tekniklerini anlatmaktadır. Meditasyon teknikleri diye yerleşmiş olan betimleme esasında zihni odaklama, belli bir şeye yoğunlaşma, yani konsantrasyon teknikleridir. Meditasyon haline geçmek için kullanılan yöntemlerdir.

 

Peki meditasyonda ne olur? Uykuyu tarif etmek kadar zor da olsa, zihin belli bir frekansa geçerek dinlenir, gemi azıya almış atlar gibi coşan, karışan düşünceler sakinleşmeye başlar. Başlar diyorum, çünkü zihin her an yeniden kabarmaya hazırdır, pusudadır. Dizginlenmekten hoşlanmayan zihnimiz uykudayken bile çalışmaktadır. Ömrümüz boyunca bu böyle sürer ve dinlendirmedikçe de pek çok rahatsızlığa yol açar. Günümüzde biliyoruz ki çoğu sıkıntının, hastalığın, acının nedeni zihinsel.

 

Meditasyon, diş fırçalamak kadar doğallıkla bir rutininiz haline gelmişse, şartlar ne olursa olsun merkezinizde kalabilme şansınız vardır. Bu bir şanstır, ve kendi saf niyetinizle ve gayretinizle yaratırsınız. Tüm karmaşanın ortasında sakin ve özgür kalmayı deneyimlersiniz. Bu aynı dev dalgalarla boğuşmaya benzer. Alabora olmanın, boğulmanın kaçınılmazlığına bir çareniz vardır. Orada yüzmeyi  bilmektir meditasyon. Başka bir taraftan da, meditasyonun zihinsel bir tutum olduğundan söz etmek gerekir. Meditasyon alışkanlığı edinmişseniz, her ne yapıyor olursanız olun, meditatif yani sakin bir zihinle yapmaya başlarsınız. İster bir ambarda hamallık olsun, ister bir ziyafet sofrası kurmak, ya da bir sınavda ter dökmek, ya da her ne ise, bütün edimlerimizi  tam o anda orada olarak gerçekleştirmeyi öğreniriz. Enerjimizi şimdiki anda kullanırız, ne geçmişe ne de geleceğe harcarız. Tam konsantrasyonla yapıldığında, her şey daha anlamlı hale gelir. Bu, kalbimizi vererek yapmak ve iyisiyle kötüsüyle hayatın tadını çıkarmaktır. Meditasyon halindeki zihnin sadeliğini günlük yaşamımızda korumak, hayat deneyimimizi akış içerisinde hissettirmeden başkalaştıracaktır.

 

Uma F. Unat

Nisan 2021 

Fotograf: Jess Loiterton