Olgun Adam Sendromu: Andropoz
Hormon sorunları deyince neden akla hep kadın hormonları gelir?
Oysa hormon hem erkek hem de kadında olduğuna göre sorunları da her iki cinse de aittir. Ancak günlük yaşamda hep gördüğümüz, duyduğumuz ya da okuduğumuz hep kadınlara ait olan pre-menopoz, menopoz ya da ay döngüsü sorunlarıdır.
Erkekler de en az kadınlar kadar hormon sorunları yaşarlar. Onların da ergenlikte başlayıp, olgunlaşma sürecine dek süren bir hormon serüvenleri vardır. Önce şelale gibi gürül gürül akan testosteron hormonlarına zor hâkim olurken, yaş ilerleyip de 40’lı yaşlara yaklaşırken şelale iyice zayıflar ve gölü doldurmamaya başlar. Kadınlardan östrojeni geri alan doğa, erkeklerden de testosteronu geri alır. Doğada her şey her iki cinse de eşit verilmiştir, mahrumiyet de eşittir.
Toplumsal olarak erkekler testosteron azalmasından dolayı yaşadıkları bu andropoz sürecindeki sorunlarını açıkça dile getirmeyebilirler. Bunu bir erkekliğin azalması ya da gölgelenmesi, güç kaybı gibi türlü toplumsal olarak azalan bir statüyle ilişkilendirebilirler. Bu konu da bireysel destek ya da terapi yollarına başvurmayabilirler. Ancak sorun yok sayılarak yok edilemez.
Her 40 yaşına gelmiş erkek, artık hormonal olarak yokuş aşağı bir inişe geçmiştir. Bu yaşlarda yine olgun erkeklerin en büyük sorunu prostat kapıyı çalar. Yine erbezlerinde oluşabilen tümörler, prostat kanseri gibi daha ciddi sorunlar da cabası.
Peki testosteron hormonu azalan erkeklerin yaşadığı belirtilere bakalım; en önemli belirtileri arasında aşırı terleme, sıcak basma, sürekli halsizlik ve yorgunluk vardır. Ve tabii ayrıca ve erkeklerin en fazla dert ettiği cinsel dürtüde ve sertleşme de azalmadır.
Andropoz dönemi ile erkeklerde geri dönüşü olmayan bir süreç başlar. Depresyon, iktidarsızlık, saldırgan davranışlar, kas kütlesinde azalma, ereksiyon sorunları ve cinsel isteksizlik en çok rastlanan sorunlardır. Özellikle 45-50 üstü erkeklerde görülmeye başlanan andropoz bir hastalık değil doğal bir süreçtir.
Yaşın ilerlemesiyle beraber erkeklik hormonu olan testosteronun kandaki seviyesinin azalması ve buna bağlı olarak ortaya çıkan şikayetlerin oluşturduğu duruma andropoz ya da olgunlaşan adam sendromu denir. Andropozda kadınlarda görülen menopoza benzer şikayetler görülür. Çünkü bu dönemde aynı kadınlarda olduğu gibi erkeklerde de hormon seviyelerinde değişiklikler görülmeye başlar. Her erkek 40’lı yaşlardan sonra 10 yılda bir, kanında bulunana testosteronun %10’unu, 50 yaşından sonra ise %25’ini kaybeder.
Kesin bir yaş sınırı olmasa da 50 yaşından sonra tüm erkeklerin ürolojik olarak takibe alınmaları gerekir. Bu takip, erkek sağlığı için önemli olan prostat hastalıkları ve olgunlaşan adam sendromunun erken tanısı için önem taşır.
Andropoz nedenleri
Testosterondaki azalma, en önemli andropoz sebebidir. Ancak, erkekler yaşlandıkça, vücutta sadece daha az testosteron üretilmeye başlanmaz, aynı zamanda kandan kullanılabilir testosteronu çeken “seks hormonu bağlayan globülin (SHBG)” denilen başka bir hormonun seviyesi de artmaya başlar. SHBG, kanda dolaşan testosteronun bir kısmını bağlar. SHBG hormonuna bağlı olmayan testosteron, biyolojik olarak kullanılabilir testosterondur, yani vücudun kullanımı için uygundur. Ancak SHBG tarafından bağlanan testosteron hormonu o kişi tarafından kullanılamaz.
Andropoz ile ilişkili semptomları olan erkeklerin kanlarında biyolojik olarak kullanılabilir testosteron miktarı düşmüştür. Bu nedenle, vücuttaki testosteron tarafından uyarılan dokular daha az miktarda testosteron alırlar. Bu da kişide ruhsal, fiziksel ve zihinsel değişikliklere neden olabilir.
Andropozun belirtileri
Olgunlaşan adam sendromu olarak ta bilinen andropoz, hem psikolojik hem de cinsel fonksiyonlarda değişime neden olur. Belirtiler görüldüğünde bir uzmana başvurmak ya da konuyla ilgili bir çalışma yapmak faydalı olur
Psikolojik belirtiler
- Kendini iyi hissetmeme durumu ve depresif ruh hali
- Hayattan zevk alamama
- En iyi zamanların geride kaldığını hissetme
- Tükenmiş ve dibe vurmuşluk hissi
- En ufak şeylere alınmaya ve sinirlenmeye başlama
Bedensel belirtiler
- Aşırı terleme, sıcak basması
- Ciltte kuruluk ve tüylerde azalma
- Sürekli bir halsizlik ve yorgunluk his
- Dikkat güçlüğü
- Sırt ağrıları, yaygın kas ve eklem ağrıları
- Memelerde büyüme
- Kemik erimesi ve kemik kırıkları
- Deri altı ve karın içi yağ dokusunda artışla birlikte göbek bölgesinde yağlanma
- Kansızlık
- Uyku problemleri
- Zihinsel faaliyetlerde zayıflama
Cinsel belirtiler
- Cinsel istekte azalma
- Sertleşme problemleri
- Meni miktarında azalma ve kıvamında değişiklik
- Sabah ve gece sertliğinde azalma
Andropoz tanısı
Andropoz tanısı için öncelikle doktor şikayetlerinizi dinledikten sonra fizik muayene yapacaktır. Ardından belirtilerinizle ilgili sorular sorar. Burada amaç belirtilerinizin düşük testosteron belirtileriyle benzerlik gösterip göstermediğini kontrol etmektir. Daha sonra bu belirtilere sebep olabilecek diğer hastalıkları dışlamak için bazı testler isteyebilir. Ve son olarak kandaki testosteron düzeyini ölçebilecek kan testleri istenir.
Bu testlerde total testosteron ve serbest testosteron, FSH, LH ve prolaktin hormon düzeylerinize bakılır. Testosteron hormonu sabah 8 ile 11 saatleri arasında kanda en yüksek seviyededir bu nedenle bu saatler arasında kan testi yaptırmanız daha sağlıklı sonuç almanızı sağlar. Ölçümlerde testosteronda düşüklük varsa ve daha önce saydığımız belirtilerin bir kısmı da mevcutsa andropoz tanısı konulabilir.
Andropoz Sürecine Girmiş Erkek Neler Yapabilir?
Bir Hormon Yoga Terapi Uzmanı olarak benim hormon sorunları yaşayan erkeklere önerim; hormon yoga terapi uygulamalarını hayatlarına geçirmek olacaktır. Hormon Yoga Terapi, doğanın boşalttığı hormon rezervlerini en doğal yoldan doldurma yöntemi. Bu eşsiz yöntem en kritik hormon bezlerini ve organlarını hedefleyerek uyarıyor ve yeniden aktive olmalarını, canlanmalarını sağlıyor. Hedeflediği erbezleri, karaciğer, pankreas, epifiz, hipofiz ve hipotalamus bezlerine spesifik bir nefes çalışması, belli yoga pozları ve yaşam gücü enerjisi olan pranayı bedende dolaştırıp yönlendirme tekniğiyle içsel masaj ve stimulasyon sağlayıp bunlarda olumlu etkilere neden oluyor.
Bu bağlamda, hormon üretimini arttırırken aynı zamanda düzenliyor, metabolizmayı hızlandırıyor ve en önemlisi andropoza bağlı şikayetlerin çoğunu azaltıyor ya da yok ediyor.
Andropoz döneminde en önemli olumsuz etken olan strese yönelik yaptığımız gevşeme, yönlendirmeli meditasyon ve stres egzersizleri de bedendeki kortizol seviyesini düşürdüğü için stresin olumsuz etkilerini de yok ediyor.
Bedenin hormon rezervlerinin stres yüzünden hızla tükenmesini engelliyor.
Ayrıca andropoz dönemi, erkeğin beslenme ve yaşam biçimine daha fazla özen göstermesi ve kendine zaman ayırma konusunda daha cömert olması gereken bir dönem.
Hormon Yoga Terapi 1. Seviye eğitimlerinde yaşam biçimi uyarlamaları, beslenme ve stres yönetimi konularına da çok geniş yer ayırıyorum. Görerek, yaşayarak, deneyerek öğrenmek, paylaşmak ve iyileşmek için beklerim.
Seda Shambhavi Kervanoğlu
Nisan-Mayıs 2022
Fotograf: Johannes Plenio